I verbi avere e essere

Sahip olmak ve olmak fiilleri!

Bu haftaya dersle başlıyorum, müfredat yetişmeyecek..

Artık iki temel fiile öncelik vererek hemen cümle kurmaya başlayalım. Kuralsız olduğu için ezberlememiz gereken avere (sahip olmak) ve essere (olmak) fiillerinin geniş zaman çekimlerini bilirsek şu ana kadar öğrendiklerimizle bol bol cümle kurabiliriz.

Daha önce öğrendiğimiz kişi zamirlerini tekrarlayalım:

Tekil: io (ben), tu (sen), lui/lei ve Lei (erkek/dişi o ve resmî hitap olarak siz)

Çoğul: noi (biz), voi (siz), loro (onlar)

İtalyanca’da fiiller her kişi zamiri için farklı çekilir ve bu nedenle de zamirler vurgulama amacı dışına pek kullanılmaz.

Ancak, geniş zamanda birinci tekil ve üçüncü çoğul çekimi aynı, yani sono olan essere fiilini kullanırken duruma göre kişi zamiri kullanmamız gerekebilir.

Bu arada, fiilin başına non getirerek cümlemize olumsuz anlam verebiliriz.

Essere fiilinin çekimini öğrenmişken, çok sık kullanacağımız c’è (var, tekil) ve ci sono (var, çoğul) kalıplarına da bakalım. Yine non kullanarak non c’è (yok, tekil) ve non ci sono (yok, çoğul) diyebiliriz.

Tüm öğrendiklerimizi pekiştiren cümleler kurmaya başlıyorum. Siz de yalnızca bu iki fiili kullanarak molte frasi (çok sayıda cümle) kurabilirsiniz şimdiden.

  • L’italiano non è una lingua difficile (İtalyanca zor bir dil değil)
  • La mia amica Laura è di Siena (Arkadaşım Laura Sienalı)
  • Noi siamo al mare (Denizdeyiz)
  • Anna e Carlo hanno due figli (Anna ve Carlo’nun iki çocuğu var)
  • La nostra macchina è vecchia (Arabamız eski)
  • La prossima settimana non sono in ufficio (Gelecek hafta ofiste değilim)
  • Bob non è americano, è inglese (Bob Amerikalı değil, İngiliz)
  • Il lavoro di mio padre è molto stressante (Babamın işi çok stresli)
  • Non è un problema grave (Ciddi bi sorun değil)
  • Non c’è problema (Sorun yok)
  • Mia cugina Roberta é molto simpatica (Kuzenim Roberta çok sempatik)
  • Gli alberghi in questa zona sono molto cari (Bu bölgedeki oteller çok pahalı)
  • Abbiamo solo due biglietti per il concerto (Konser için yalnızca iki biletimiz var)
  • I miei studenti sono bravissimi (Öğrencilerim çok başarılı)
  • Ci sono sessanta minuti in un’ora (Bir saatte altmış dakika var)
  • Ha due fratelli maggiori (İki ağabeyi var)
  • Siete molto intelligenti (Çok zekisiniz)
  • Parlare l’italiano è abbastanza facile (İtalyanca konuşmak oldukça kolay)
  • Il direttore del film è molto bravo (Filmin yönetmeni çok başarılı)
  • Un biglietto di andata e ritorno è più economico (Gidiş dönüş bileti daha hesaplı)
  • Hanno una piccola casa in montagna (Dağda küçük bir evleri var)
  • Viaggiare in treno è divertente (Trenle seyahat etmek eğlenceli)
  • Nella mia classe ci sono venti studenti (Sınıfımda yirmi öğrenci var)

Cevabı (evet) veya no (hayır) olan soruları sorarken fiili başa alabildiğimiz gibi, düz cümleyi değiştirmeden yalnızca vurguyu değiştirerek de soru sorabiliyoruz.

Kısa bir cümle ile deneyelim. Lui ha un cane (onun bir köpeği var) cümlesini birkaç şekilde soruya çevirebiliriz:

Lui ha un cane

Lui ha un cane?
Lui ha un cane, vero?

Ha un cane?
Ha un cane, vero?

Ha un cane lui?
Ha un cane, non è vero?

Vero ve non è vero bizim sürekli kullandığımız değil mi sorusu gibi her cümlenin sonuna gelerek bir evet/hayır sorusu yapmanıza yardımcı olur.

Cümlenin olumlu veya olumsuz olmasına göre tercih yapmanız gerekmiyor, istediğinizi kullanabilirsiniz. Hatta yalnızca no diyerek de aynı soruyu sorabilirsiniz.

È molto facile, no? (Çok kolay, değil mi)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir