İnsan vücudu ve bazı deyimler!
İtalyanca’da da vücudumuzdaki organlarla ilgili çok sayıda deyim var. Bu dildeki deyim ve atasözlerinin Türkçe’de kullandığımız deyimlerle benzerliği şaşırtıcıdır.
Çok sık kullanılan deyimlerden bazılarına bakalım:
la testa (baş, kafa)
- Mi ascolti? Dove hai la testa? (Beni dinliyor musun? Aklın nerede?)
- Marco è un tipo indipendente, fa sempre di testa sua
(Marco bağımsız bir tiptir, hep kafasına göre davranır) - Oggi non mi sento bene, mi gira la testa
(Bugün kendimi iyi hissetmiyorum, başım dönüyor)
la faccia (yüz)
- È sempre meglio dire le cose in faccia
(Bir şeyleri kişinin yüzüne söylemek her zaman daha iyidir) - Quando qualcosa non è piacevole, facciamo la faccia storta
(Bir şey hoşumuza gitmediğinde yüzümüzü buruştururuz)
l’orecchio (kulak)
- Dimmi! Sono tutto/a orecchie (Söyle! Tüm dikkatim sende)
- Lui ha orecchio per musica (Müzik kulağı var)
l’occhio (göz)
- Occhio! Arriva una macchina Ferrari (Bak! Bir Ferrari araba geliyor)
- Parliamo a quattr’occhi (Özel konuşalım/konuşuyoruz)
- Occhio per occhio, dente per dente (Göze göz, dişe diş)
il naso (burun)
- Lui è molto curioso, mette sempre il naso negli affari degli altri
(O çok meraklı, hep başkalarının işine burnunu sokar)
la bocca (ağız)
- È sulla bocca di tutti, lo sanno tutti (Herkesin dilinde, herkes biliyor)
- Quando sento qualcosa sorprendente, rimango la bocca aperta
(Şaşırtıcı bir şey duyduğumda ağzım açık kalır) - Acqua in bocca! (Kimse duymasın)
Aramızda kalmayacağını bile bile yaptığımız aramızda kalsın tembihi gibi bir deyim. Ağzında bakla ıslanmayacağını düşündüğümüz kişiye, bakla ıslansın diye ağzına biraz su almasını bu şekilde söyleyebiliriz.
- Dai un esame oggi? Allora in bocca al lupo.
(Bugün bir sınava mı giriyorsun? Haydi o zaman iyi şanslar)
In bocca al lupo meseleyi bir kurdun ağzına gönderen bir deyim. Anlamı ise her şey yolunda gitsin, kolay gelsin, iyi şanslar. Böyle bir augurio (iyi dilek) ardından batıl bir inançla, crepi (ölsün) veya daha uzun haliyle crepi
il lupo (kurt ölsün) gibilerden bir karşılık veriliyor. Ama artık hayvansever bir yaklaşımla lunga vita al lupo (kurda uzun ömür), evviva il lupo (yaşasın kurt) veya daha sade bir şekilde grazie yanıtları daha yaygın.
Bu deyimin nereden geldiğine dair söylentiler, Roma Mitolojisine göre Roma’nın kurucuları olan Romulus ve Remus’a kadar uzanıyor. Eğer bu doğruysa iyi şanslar dilediğimiz kişiyi, Tiber Nehri’nde boğulmaktan kurtulup Palatino tepesinin eteklerinde kıyıya vuran ikizleri emzirip onlara bakan dişi kurt gibi bir kurda emanet etmek mantıklı görünüyor.
O zaman tabii ki kurdun ölmesini değil, çok yaşamasını dilememiz gerek!
la spalla (omuz)
- Ha tutta la famiglia sulle spalle (Tüm ailenin yükü onun omuzlarında)
- Lui è disoccupato, vive alle spalle dei genitori (Çalışmıyor, ailesine bağımlı yaşıyor)
il braccio (kol)
- Aspettiamo mio fratello a braccia aperte
(Erkek kardeşimi kollarımız açık, özlemle bekliyoruz)
Erkek bir sözcük olmasına rağmen bu sözcüğün çoğulu le braccia.
la mano (el)
- È ad un localino semplice, è molto alla mano (Kolay bir yerde, el altında)
- Oggi do una mano a mia madre per il suo lavoro (Bugün anneme işinde yardım ediyorum)
- Mia figlia ha le mani bucate, spende troppo (Kızım çok para harcıyor, elleri delik)
la gamba (bacak)
- Fellini è un regista molto in gamba (molto bravo) (Fellini çok başarılı bir yönetmendir)
il piede (ayak)
- Lei fa il suo compito con i piedi (molto male) (Ödevini çok kötü yapıyor)
Bu videoda birkaç farklı deyim daha var: