Türkçe’de geçmiş zamanın hikâyesi olarak adlandırılan bu zaman ile geçmişte belli bir zamandaki durum ve devam eden eylemler anlatılır (evdeydim, mutluyduk, gidiyordu, söylüyordu).
Bu zaman ayrıca geçmişteki tekrar eden eylemleri anlatmak için kullanılır: giocavo, andavamo, diceva, facevano (oynardım, giderdik, söylerdi, yaparlardı). Fiilleri Imperfetto Indicativo zamanda çekmek için mastar halinin sonundaki –re atılarak şu ekler getirilir: -vo, -vi, -va, -vamo, -vate, -vano.
Ben kısaca böyle anlattım ama aslında tabii ki tablodaki gibi -are, -ere ve -ire mastar eklerini attıktan sonra şu tablodaki ekler geliyor.
-are, -ere, -ire ile biten üç fiil grubu için parlare, prendere ve dormire fiillerine bakalım:
Presente Indicativo zamanında üçüncü çoğul şahıs çekiminde olduğu gibi parlavaano diye a harfini uzatarak değil, bu kez ikinci hecede vurgu ile a harflerini kısa okuyarak parlAvano diyeceğiz.
Essere (olmak) ve avere (sahip olmak) yardımcı fiilleri bu zamanda şöyle çekilir:
Bu zamanda çekimi kuralsız olan ve sık kullanacağımız çok az sayıda fiil var, essere fiili bunlardan biridir:
essere – ero, eri, era, eravamo, eravate, erano
dire – dicevo, dicevi, diceva, dicevamo, dicevate, dicevano
fare – facevo, facevi, faceva, facevamo, facevate, facevano
bere – bevevo, bevevi, beveva, bevevamo, bevevate, bevevano
Abbiamo passato una vacanza unica anche se il tempo era cattivo.
(Hava kötü olsa da benzersiz bir tatil geçirdik)
Sapevo che non diceva la verità.
(Gerçeği söylemediğini biliyordum)
Da bambina, giocavo sempre all’aperto.
(Çocukken hep açık havada oynardım)
Stamattina mentre andavo a scuola, ho visto una cosa strana.
(Bu sabah okula giderken tuhaf bir şey gördüm)
Bu sabah anlamına gelen stamattina sözcüğü questa mattina’dan geliyor. Stasera ve stanotte sözcüklerini de bu kısa şekilde kullanabiliriz. Stamattina için stamane veya stamani gibi daha da kısa seçeneklerimiz var.
Stare fiili yine o an yapmakta olduğumuz bir şeyi ifade etmemize yardımcı oluyor. Imperfetto Indicativo bunun için yeterli olsa da bazen daha belirgin anlatmamız gerekebiliyor.
Stare fiilini Imperfetto Indicativo zamanında çekip yanına fiilimizi –ando (mastar hali –are ile biten fiiller) veya –endo (mastar hali –ere ve –ire ile biten fiiller) eki ile gerundio olarak ekleyince, geçmişte o anda ne yapmakta olduğumuzu belirtmiş oluruz.
Quando hai chiamato, stavo studiando per l’esame di fisica.
(Aradığında fizik sınavına çalışıyordum)
A quell’ora non stavamo facendo niente.
(O saatte hiçbir şey yapmıyorduk).
Cosa stavi dicendo?
(Ne diyordun)
Bu zamanda dönüşlü fiiller de aynı şekilde çekiliyor (mi alzavo, ci vedevamo, dove si trovava, si stava preparando).
Volere, dovere, potere yardımcı fiilleri bu zaman çekiminde kurallıdır:
Volevo sapere il vero motivo.
(Gerçek sebebi bilmek/öğrenmek istiyordum)
Non poteva uscire di casa
(Evden çıkamıyordu)
Dovevamo guidare ancora due ore.
(İki saat daha araba kullanmak zorundaydık)
Essere fiilinin çekimini öğrendiğimizde c’è (var, tekil) ve ci sono (var, çoğul) kalıplarını da görmüştük. Bu kalıplar Imperfetto Indicativo zamanında c’era (vardı, tekil) ve c’erano (vardı, çoğul) olur. Yine non kullanarak non c’era (yoktu, tekil) ve non c’erano (yoktu, çoğul) diyebiliriz.
İtalyanca masallar hep c’era una volta (bir zamanlar, there was a time) diye başlar.
Eccovi un estratto dalla storia di un burattino:
(işte size bir kuklanın öyküsünden bir alıntı)
C’era una volta un burattino (kukla) che si chiamava Pinocchio. Pinocchio viveva con il suo papà in una piccola casa. Un giorno Geppetto ha detto a Pinocchio che doveva andare a scuola come tutti gli altri bambini. Pinocchio era molto felice della notizia (haber) ma mentre andava a scuola il burattino ha incontrato il Gatto e la Volpe. Loro erano molto cattivi ma Pinocchio non lo sapeva. I due gli hanno domandato se lui voleva andare con loro e il povero Pinocchio ha risposto di si. Pinocchio e i suoi nuovi amici stavano tutto il giorno insieme ed era tardi la notte quando Pinocchio è tornato a casa. Geppetto era molto preoccupato (endişeli) e un po’ arrabbiato (kızgın) ma alla fine loro si sono abbracciati e si sono addormentati perché avevano molto sonno.