İtalya’nın en güzel deniz fenerleri!
Da qualche mese (birkaç aydır) aklımda deniz fenerlerini yazmak vardı, şimdi tam sırası galiba. Günlerdir kendimi atıl, feri sönmüş bir deniz feneri gibi hissediyorum. Ne kadar uzayacağı belli olmayan bir süreç içinde debeleniyoruz öğrencilerle. Veliler endişeli, kimi bir an önce başlayalım diye ısrarcı bir tutum içinde, kimi ise çocuğu çok geziyor diye beni uyarma gereği duyuyor, karar sizin diyor. Ben ise bu ince düşünceyi, daha zaruri olacağım günlere kadar hayatta kalmam için yapılan ince bir hesapmış gibi yorumlayacak kadar sağlıksız bir ruh hali içindeyim.
Şerefsiz corona hepimizin düzenini ve psikolojisini alt üst etti!
Bir tarafım ortalık sakinleşinceye kadar bir süre ara vermek istiyor, bir tarafım bundan suçluluk duyuyor. Ve dün okullar eğitime başladı, benden cevap bekleyenlerin listesi uzun, iki ucu öpücüklü mesafe çubukları gelmedi henüz dal falegname (marangozdan)!
Scherzi a parte, (şaka bir yana), işin şekli keyfimi kaçırıyor, tahmin edilemeyecek bir boşluk yarattı bu bende. Yirmi üç yıldır çocuklara ve gençlere ışık tutmanın, onlar için doğru olan yolu birlikte keşfetmeye çalışırken oluşturduğumuz organik bağların verdiği güçmüş meğer beni ayakta tutan. Keşke bana da yol gösteren bir deniz fenerim olsa şimdi, ne yapmam gerektiğini, nerede ne kadar bekleyeceğimi, yoluma ne zaman, nasıl, hangi hızda devam edeceğimi gösterip sicurezza (güven) verse!
Her birinin ayrı hikâyesi olan deniz fenerleri hep büyülemiştir beni. Muhteşem deniz fenerleri var nel mondo (dünyada) ve artık çoğu, gemilere ışık tutup yol göstermenin dışında anche per diversi motivi (farklı amaçlar için de) kullanılıyor. Amerika, İngiltere, İskoçya’da özel deniz feneri turları yapılıyor, keşke bunu yapabilsek bir gün.
Ben yine secondo il nostro concetto (konseptimize göre) daralttım örnekleri, İtalya’dan birkaç deniz fenerinde duraklayacağız ama ilk olarak tabii ki Roma, Bizans, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerine tanıklık etmiş, dünyanın göz bebeği, Galata Kulesi ile aşkı dillere destan olan Kız Kulesinden bahsetmeden geçemeyiz.
Kız Kulesi yıllar boyunca gemilere yol gösterme işlevi dışında gümrük istasyonu, gösteri platformu, savunma kalesi, sürgün istasyonu, karantina odası gibi amaçlarla kullanılmıştır. Mimarisi korunarak yapılan restorasyonun tamamlandığı 2000 yılından beri de café e ristorante, davet ve organizasyonlar için kullanılan bir mekândır.
Evet, gelelim İtalya’ya. İlk bahsetmemiz gereken faro, ülkenin en meşhur deniz feneri ve Genova’nın simgesi olan La Lanterna’dır. 76 metre uzunluğuyla dünyanın beşinci en uzun deniz feneri olan La Lanterna, üzerine inşa edildiği doğal kaya ile birlikte 117 metredir. 1128 yılında inşa edilmiş ve 1543’te bugünkü şeklini almıştır, dünyanın en eski deniz fenerlerindendir.
Trieste’deki Faro della Vittoria, 1923-1927 yılları arasında İtalyan mimar Arduino Berlam tarafından yapılmıştır. Trieste Körfezini ışıklandırarak gemilere yol gösterme işlevinin yanı sıra, Birinci Dünya Savaşı sırasında şehit düşen askerler için dikilmiş bir monumento (anıt) niteliğindedir. Üzerinde, parıldayıp denize düşenleri hatırlattığını ifade eden şu yazı vardır:
“SPLENDI E RICORDA I CADVTI SVL MARE (MCMXV – MCMXVIII)“
Faro di Strombolicchio, Sicilya’nın kuzey açıklarındaki Stromboli Adasına bağlı Strombolicchio Adacığında bulunan bir deniz feneridir. Stromboli Adasındaki aktif Stromboli Yanardağı spesso (sık sık) püskürdüğü ve çevreye ışık saçtığı için Stromboli Adası da Akdeniz’in Deniz Feneri olarak bilinir. Bu yanardağ, geçen yıl tam bu günlerde faaliyete geçip panik yaratmıştı, ancak can kaybı olmamıştı. Bir önceki yıl temmuz ayında meydana gelen patlamada ise bir dağcı yaşamını yitirmişti.
Sardunya’da Punta della Tonnara’daki Sant’Antioco Adasının kuzeybatı kıyısının önündeki kayalıktaki muhteşem deniz feneri İtalya’daki kaya üzerinde duran birkaç deniz fenerinden biridir. Bu çok dalgalı denizdeki Mangiabarche Kayası üzerindeki bu küçük ve yalnız deniz feneri yıllardır gemileri dai pericoli (tehlikelerden) koruyor. Bu kayanın adı neden Gemiyiyen konmuş şaşırmamak gerek!
Capri Adasındaki Punta Carena da İtalya’nın hem konumu hem de kendisi güzel deniz fenerlerinden, 1867 yılından beri kullanılıyor.
Capri’den hemen Ischia’ya geçelim. Ischia Limanının girişinde Napoli Körfezine hakim bir noktada, bir yürüyüş yolunun ucundaki bu fener de görmeye değer duruyor. Bu kırmızı deniz feneri 1856 yılının sonunda kullanıma açılmış.
Livorno Limanındaki eski deniz fenerinin adı kısaca Fanale olarak geçiyor. Genova’daki Lanterna gibi eski bir deniz feneri, 1300’lerde yapılmış. Bu fener aslına sadık kalınarak yeniden inşa edilmiş bir bina çünkü fener İkinci Dünya Savaşı sırasında bombalanmış. Bu deniz fenerinin ışığı kıyıdan 36 mil kadar uzağı aydınlatıyor, yani neredeyse 60 kilometre!
Puglia’daki Capo d’Otranto veya diğer adıyla Punta Palascìa deniz feneri de oldukça görkemli duruyor. Terasından güneşin doğuşunu seyretmenin mümkün olduğu bu deniz feneri, yeni yılın ilk gününü karşılamak isteyenler arasında pek popüler bir yer. Di recente (yakın bir zamanda) yenilenen bu deniz feneri, Genova’daki Lanterna ile birlikte, Akdeniz’de Avrupa Komisyonu tarafından korumaya alınan beş deniz fenerinden biriymiş.
Lanterna del Montorsoli, Sicilya’daki Messina şehrin limanını koruyan San Ranieri yarımadasının dış kıyısında yükselen bir deniz feneridir. 1547 yılında İspanyollar tarafından inşa edilen ve üstüne fener yerleştirilmiş bir gözetleme kulesidir. Fener, uno scultore (bir heykeltıraş) olan Montorsoli’nin eseridir.
Stromboli gibi Tiren Denizindeki küçük adalardan biri olan Santo Stefano’daki Faro di Ventotene’de Deniz Kuvvetleri personeli ve aileler konaklayabiliyor.
Bir İtalyan arkadaşım bu hafta kuzeyden arabaya atlayıp Güney İtalya senin Sicilya benim, yelkovan kuşlarının peşi sıra tüm ülkeyi karış karış gezecek. Tam da bu yazıma denk düştü, ona farò una foto di ogni faro che vedrò (göreceğim her deniz fenerinin fotoğrafını çekeceğim) konulu bir ödev vermeyi düşünüyorum. Çok sıkıntılı bir dönemin ardından ruhunu toparlamak için yollara atıyor kendini, güzel bir proje olur diye düşünüyorum!
Bir sonraki gramer konumuz Futuro Semplice!
Ruh yerlerde ama konu bağlamalar ve kelime oyunları hâlâ formunda gördüğünüz gibi, bende ışık var kesin!
Not: Çamlıyayla yazımda mürdüm eriklerine harcadığım fazla mesainin bedelini aldım bugün, kapı çaldı ve bir koca poşet dolusu nefis mürdüm eriği geldi yayladan. Harika sürprizdi, emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Gözümün feri geldi resmen!
Peki Chardonnay’ler oldu mu, selelere doldu mu? Onlara da değinmiştim, diğer gözümün feri de öyle gelebilir yani Feride Hanım!
Not 2: Latife yapıyorum tabii ki, çok teşekkür ederim tatlış kuzenler Peroş ve Feride Hanım, benim de can dostlarım.
Üzümler henüz tatlanmadı ama yakındır.. Erikler şifa olsun hem bedenine hem ruhuna.. Üzüm hakkın da baki güzel arkadaşım benim?
Sürekli erik yiyorum valla, nefisler!! Deniz feneri fotolarına bayıldım teşekkürler..