Deniz fenerlerini konu ettiğim yazının sonunda farò una foto di ogni faro che vedrò (göreceğim her deniz fenerinin fotoğrafını çekeceğim) cümlesi ile bir sonraki gramer konumuzun Gelecek Zaman olduğunu müjdelemiştim!
Gelecek zamanda kurallı olan fiillerin -are, -ere veya -ire mastar ekini attıktan sonra hangi ekleri aldığına parlare (konuşmak), prendere (almak) ve partire (bir yerden ayrılmak, yola çıkmak) fiillerini örnek vererek bakalım:
Yukarıda gördüğünüz gibi, mastar halleri –are ve –ere ile biten kurallı fiillerin gelecek zamanda aldığı ekler aynıdır.
Tüm zamanlarda olduğu gibi, her çekilmiş fiil aynı zamanda vurguyla soru olabilir, unutmayın: Parlerai? (konuşacak mısın), prenderemo? (alacak mıyız), partiranno (yola çıkacaklar mı).
Gelecek zamanda kuralsız çekilen fiillerin sayısı çok azdır. Aynı ekleri aldıkları için yalnızca hangi fiillerin kuralsız olduğunu ve birinci tekil şahıs çekimlerini bilmeniz yeterli olacaktır.
Sık kullanacağınız fiilleri essere (olmak) ve avere (sahip olmak) yardımcı fiillerini başa alarak veriyorum:
essere – sarò, sarài sarà, saremo, sarete, saranno
avere – avrò, avrai, avrà, avremo, avrete, avranno
andare – andrò, andrai, andrà, andremo, andrete, andranno
venire – verrò, verrai, verrà, verremo, verrete, verranno
stare – starò, starai, starà, staremo, starete, staranno
fare – farò, farai, farà, faremo, farete, faranno
dire – dirò, dirai, dirà, diremo, direte, diranno
volere – vorrò, vorrai, vorrà, vorremo, vorrete, vorranno
potere – potrò, potrai, potrà, potremo, potrete, potranno
dovere – dovrò, dovrai, dovrà, dovremo, dovrete, dovranno
sapere – saprò, saprai, saprà, sapremo, saprete, sapranno
vivere – vivrò, vivrai, vivrà, vivremo, vivrete, vivranno
bere – berrò, berrai, berrà, berremo, berrete, berranno
C’è (var, tekil) ve ci sono (var, çoğul) kalıpları gelecek zamanda ci sarà (olacak, tekil) ve ci saranno (olacak, çoğul) olarak çekilir. Yine non kullanarak non ci sarà (olmayacak, tekil) ve non ci saranno (olmayacak, çoğul) diyebiliriz.
Dönüşlü fiiller gelecek zamanda da aynı şekilde çekiliyor: mi alzerò (kalkacağım), si prepareranno (hazırlanacaklar), ci vedremo (görüşeceğiz).
Carissima (çok sevgili) arkadaşım Nilgün’ün on beş yıl sonra öğrenci olarak elime düşen haylaz yeğeni Ahmet Can, “Siz de yazlıkta habire Vincerò Perderò dinlerdiniz” deyip aynı cin bakışı fırlatınca çok şaşırdım çünkü o zamanlar beş veya altı yaşındaydı.
Ben bile unutmuştum ama o deyince hatırlayıverdim. Nilgün ile İtalyanca çalışmak için tanışıp hemen çok yakın arkadaş olmuştuk. Artık pratiğimizi deniz kenarında İtalyanca şarkılar dinleyip söyleyerek yapıyorduk. Evet, o ara fena halde Mario Frangoulis’e takmıştık ve gerçekten de sürekli Vincerò Perderò şarkısını dinler, efkârlanırdık.
Ahmet Can da arada bir fırtına gibi yanımıza gelip laf atar, aynı hızla geri giderdi. Bir keresinde biz yine bu şarkıyı dinlerken içeri dalıp “Ne diyor burada?” diye sordu bana aniden. Ben kulak kabarttım ve tam cevap verecektim ki “Sen İtalyanca bildiğine emin misin?” deyip çıktı.
Ben de bunu hatırlattım on beş yıl sonra hâlâ kıpır kıpır olan, yerinde duramayan adama.
İnsanın yaşı ilerledikçe kazandıkları azalıp kaybettikleri artıyor ama ne mutlu ki İtalyanca bana quello che ho vinto e perso (kazanıp kaybettiklerimi), quello che vincerò e perderò (kazanıp kaybedeceklerimi) paylaştığım ve paylaşacağım una carissima amica kazandırdı!
Şimdiye kadar öğrendiğimiz zamanlar, yapılar ve sözcükler ile capirete facilmente il testo di questa canzone che inizia così (böyle başlayan bu şarkının sözlerini kolaylıkla anlayacaksınız):
Nei sogni che facevo da bambino
vivevo la mia vita come un re,
avevo giorni pieni di sole,
non c’era mai dolore.
Vincerò, perderò
la mia vita vivrò
io da solo dovrò camminare
Vincerò, perderò
La mia strada farò,
Giocherò la partita della vita.
Ho avuto brevi attimi di gioia,
Momenti interminabili di noia,
Ho avuto giorni pieni di sole,
Io so cos’è il dolore…
Yine de biraz ipucu:
Çocukken gördüğüm rüyalarda, kurduğum hayallerde kral gibi bir bir hayat yaşıyordum, hiç üzüntünün olmadığı güneşli günlerim vardı, kazanacağım kaybedeceğim, kendi hayatımı yaşayacağım, tek başına yürümek durumunda kalacağım, kendi yolumu çizeceğim, hayatın maçını oynayacağım, neşeli ve sevinçli kısa anlarım oldu, hiç bitmeyen sıkıntılı anlarım da, güneşli günlerim oldu ama şimdi üzüntünün ne olduğunu biliyorum.
Devamı da bu minvalde ilerliyor..
Essere ve avere yardımcı fiillerini gelecek zamanda çekip yanına fiillerin geçmiş zaman halini getirdiğimizde ilerideki bir zamanda tamamlanmış olacak bir eylemi anlatabiliriz.
Yapılmış olması beklenenleri önceden bildirmemize olanak sağlayan bu zamanın adı Futuro Anteriore.
Ancak yine kullanacağımız fiilin avere ile mi yoksa essere ile mi çekildiğine dikkat etmek gerekiyor. Saremo usciti/e (çıkmış olacağız), avrò finito (bitirmiş olacağım), saranno arrivati/e (varmış olacaklar), avremo fatto (yapmış olacağız).
Bu konuyu un proverbio siciliano (bir Sicilya atasözü) ile bitirelim:
Solo i veri amici ti diranno quando il tuo viso è sporco
(Yüzün kirli olduğunda yalnızca gerçek arkadaşların söyler)