Timur Selçuk’un anısına!
Çalan gruplar, ağırladığı yabancı cazcılar ile İstanbul’un unutulmaz caz mekânları arasında olan Naima Jazz Bar’ın kısacık hayatı tam da caza ilgi duymaya başladığımız üniversite yıllarımıza denk düştü. 1988 yazında, İstanbul Caz Festivali kapsamında Miles Davis’i dinledikten sonra artan bir tutkuyla nerede caz orada biz savrulduk. Azıcık anlamaya başladıkça sevdik, sevdikçe araştırıp daha çok dinledik.
Ertesi yıl Arnavutköy’de, Selçuk ailesine ait tarihî bir binada Timur Selçuk’un kardeşi Selim Selçuk’un işlettiği ve çaldığı Naima açılınca müdavimi olmuştuk hemen. Öğrenci bütçesiyle boyumuzdan büyük işlere kalkışıp her şeyden çıkardık anlayacağınız. Minicik bir tabakta gelen çerez yenilendikçe hesap kabardığı için her cuma gitmeden çerezciden bol miktarda çerez alıp çantamızda götürürdük. Çerez azaldıkça gizlice bir avuç daha ekler, içkilerimizi adeta yalayarak bir türlü bitirmeden kalış süremizi uzatırdık. Zaten müzikle doyar, müzikle sarhoş olurduk.
Timur Selçuk da sık sık gelir çalardı, iki kardeş adeta bir müzik şölenine dönüştürürdü geceyi. Okul bitip işe girince bu caz ayinlerimize iş arkadaşlarımızı da ekleyerek devam ettik ama maalesef Selim Selçuk yurtdışına taşınınca Naima 1992 yılında kapandı.
Naima Jazz Bar’ın adı, serbest cazın öncülerinden John Coltrane’in 1959 yılında karısı Juanita Naima Grubbs için yazdığı Naima adlı bir baladdan geliyor. Bu caz kulübü, 41 yaşında ölen John Coltrane gibi kısa ömürlü olsa da, adı artık bir caz standardı olan Naima baladı gibi kalıcı oldu İstanbul’un en iyi caz mekânları arasında.
Daha sonraki yıllarda Kuruçeşme’de tekrar açılıp bir yılı dahi bulmayan bir macerası daha oldu Naima’nın. Ama o yıllarda ben artık Adana’da yaşıyor ve cazı ancak müzik setimden dinleyebiliyordum.
Timur Selçuk, bir tatlı huzur almaya babası Münir Nurettin Selçuk’un yanına gitti. Belki de şimdi onun şair dostu Ümit Yaşar Oğuzcan ile bir İspanyol Meyhanesinde buluşmuş Yeter yeter, öleceksek ölelim, haydi vur kendini şaraba diye kadeh tokuşturuyorlardır!
Umarım öyledir Ülgen’cim?
Oggi, domani e per sempre…??
Anche ieri..