Nezaket kazansın!
Küçük Prensim dün gece maç sonrasında bugün blogda yorumlarımı beklediğini yazdı. Il calcio non é il mio forte (futbol iyi olduğum bir alan değil) ama Piccolo Principe Faruk’umu kırmayıp maç öncesinde yaptığı paylaşım üzerinden birtakım yorumlar yapacağım.
Bu birtakım yorumlara non c’entrano le squadre nazionali (millî takımlar girmiyor, onların ilgisi yok), milletler üzerinden naçizane bir değerlendirme yapacağım.
Rakiplerimizi çalıştık demiş İtalyanlar. Kahvemizi de çalışmışlar.
Kahvemizin cezve adı verilen pirinç bir bricco (coffee pot diyeceğim, cezve yani) kullanılarak, öğütülmüş kahve eklenen suyun kaynatılarak hazırlandığını görsellerle anlatmışlar.
Ve son olarak, geleneklere göre baharatlar ile rayiha verilebileceğini söyleyip kahve sözcüğünü parantez içine alarak daha iyi olan kahve kazansın demişler, kazanma arzularını böyle nazik dile getirmişler.
Onlar bizim kahvemize, geleneklerimize böyle incelikle yaklaşıp nükte yaparken, bizde de kurumsal bir şirketin, adını vermekte sakınca yok (Dardanel), onların makarnası üzerinden millî takımımıza nasıl başarı dilediği malumunuz!
Kahveyi bilmem ama dün gece nezaket kazandı bence 3-0!
Bugün kahvenizin yanında birer bardak da soğuk su içmeyi unutmayın.
Bir de geleneklerimize bağlı kalarak haydi, haydi, haydi naralarıyla başlayan, stadyuma mı yoksa savaş alanına mı gittiğimize dair zihnimizi bulandıran millî takım marşı besteledik haydi hayırlısı, haydi haydi haydi!
Twitter’da bir kızcağız, “Başkalarının davranışlarından utanmaktan yoruldum artık” demiş. Al bizden de o kadar!
Güzel ülkemizi sarmalayan, içine çeken bu çirkinlik ve ahlaksızlık girdabından bir an önce çıkabilmemiz dileğiyle!
L’europa
L’europa
Senti la nostra voce
Ecco sono questi passi nostri
???