Aynı anda ağlama ve gülme!
Coronavirus hakkında bile ironia (ince alay) yapılabiliyor ve yapılmalı da!
Ben demiyorum, Simone Guido diye bir İtalyan yazmış diarioroma adını verdiği blogunda. L’ansia (endişe) ve stres yaratan trajik durumlarda üzüntüyü ve sıkıntıyı biraz olsun hafifletmek için mizahın assolutamente (mutlaka) gerekli olduğunu vurguluyor.
Bugün bunu okumak rahatlattı beni. Hepiniz gibi ben de günlerdir büyük kaygılar yaşıyorum. Canım sıkkın notizie (haber) okurken telefonuma gelen bir fotoğrafa veya videoya deliler gibi gülmeye başlıyorum aniden. Çok dengesiz, iki uçta emozioni (duygular) yaşıyorum, ya gülüyor ya ağlıyorum.
Birbirini izleyen ağlama ve gülme atakları, işin korkutucu tarafı bazen de simultaneo (eşzamanlı)!
Ve da giorni (günlerdir) bundan vicdan azabı duyuyorum, nasıl bu kadar gülebiliyorum insanlar neler yaşarken diye. Ama l’umore (mizah) insanın üzerindeki o kasveti dağıtıyor kesinlikle, elden bir şey gelmeyince aklımızı yerinde, ruhumuzu ayakta tutabilmemize yardımcı oluyor.
Rabbim verdi bu belayı, ancak o alır raddesine gelmeden atlatırız umarım.
Gezi Parkı olayları başta olmak üzere özellikle sancılı dönemlerde üretilen malzemelerdeki ince espriler hep hayran bırakmıştır beni. Şimdi tüm dünya eve kapandı ama tüm dünyadan art arda gelen esprilerle görüyoruz ki creatività (yaratıcılık) sınır tanımıyor.
Bu konuda İtalyanlar da boş durmuyor.
Michalengelo’nun Vatikan’daki Sistine Şapeli’nin tavanındaki meşhur freski Adem’in Yaratılışı da payını almış bu furyadan.
Paylaştığım şu videonun orijinal adresini bulamadım ama mutlaka izleyin. Bir kız, evde sıkıldığını ve bıktığını söyleyerek kahve almak için dışarı çıkmaya hazırlanan babasını durdurmak için her yerin kapalı olduğunu söyleyerek amansız bir sforzo (mücadele) veriyor!
Sottotitolo per favore?
Artık altyazısız anlayacak kıvama geldik!