İşte Reis!
Che telepatia! Dün Reis nerede yazımda endişelerimi bildirmiştim, akşam kavuştuk. ‘Sevgiyle an, kahveyi hazırla’ gibi oldu. Keşke başka bir şey isteseymişim!
Bir anda mı karar verildi, belli miydi konuşma yapacağı bilmiyorum. Ama bildiğimi sandığım bir şey var, alla distanza sociale (sosyal mesafede) konuşmayı izliyormuş gibi duran konuk kafaları taglia e incolla (kes yapıştır). Çok belliydi!

Tam olarak kaç oda olduğunu bilemediğimiz saraydaki yalnızlık ve hüzün, bizim ise ‘hadi kahvemizi Balkon Cafe’de içelim’ veya ‘bugün Mutfak Restaurant’da klasik müzik eşliğinde açık büfe yemek varmış’ diye evcilik oynadığımız nohut oda bakla sofa evlerimizde kalabalık ve neşe, evlerimiz birer albergo a cinque stelle (beş yıldızlı otel)!
Yarın Pazar, Büyük Balkon Kafe’de brunch’a gideceğiz, gelsenize!
#turestaalpalazzo (sensarayda kal) #noirestiamoacasa (bizevdekalıyoruz)
Ecco il capitano 🙂
Capitano olmadan rotamı şaşırmış gibiydim, neyse rahatladım!
Yaaa müthiş müthişş????????
Çok teşekkür ederim, tevecühünüz..
Şu kişisel karantinadan kurtulalım hemen bir kahve buluşması:))
Artık sizin balkonda mı olur ofiste mi yoksa bir deniz kenarı????
Yer hiç önemli değil, görüşelim de!!
Ülgencimmmm belissimo, harikasın.
Bizde Soylu teras cafedeyiz, bekleriz??
Ne mutlu bana yıllardır sizinle komşuyum. Pinpon topu gibi bir sağınızda bir solunuzda oldu ofisim, on beş yılı geçti.. Adres tarifim hep çok kolaydı, ‘Merih Soylu’nun muayenehanesinin yanı’.. o kadar.. Soylu Teras Cafe şahanedir şimdi, ben sizin şömineli kafenize de bayılırım..
Şu an Salon İş Merkezindeki ofisimde çeviri yapıyorum, ilginç İtalya’dan çeviri geliyor sürekli. Bu da çok ve acil, ruhumu aldı.. Yarın Balkon Cafe’de çalışayım diyorum :))