Condizionale Presente

İtalyanca’da şart kipi istek, niyet, rica ve bazen de tavsiye içeren ifadelerde
kullanılır. Daha önce gördüğümüz vorrei (I would like) ve vorremmo (we would like) volere (istemek) fiilinin bu zamanda çekilmiş halleridir.

Önce yine bu zamanda kurallı olan fiillerin nasıl çekildiğine bakalım:

Şart kipinde kuralsız çekilen fiillerin sayısı çok fazla değil ve aynı ekleri aldıkları için yalnızca kuralsız fiillerin birinci şahıs çekimini bilmek yeterli.

Bu zaman, İngilizce would yardımcı fiili gibi bir anlam verecek cümlenize (yani yukarıdaki örnekler sırasıyla would sing, would run ve would sleep)

Bu zamanda kuralsız çekilen ve sık kullanacağınız bazı fiiller şunlar:

essere – sarei, saresti, sarebbe, saremmo, sareste, sarebbero
avere – avrei, avresti, avrebbe, avremmo, avreste, avrebbero
andare – andrei andresti, andrebbe, andremmo, andreste, andrebbe
venire – verrei, verresti, verrebbe, verremmo, verreste, verrebbero
fare – farei, faresti, farebbe, faremmo, fareste, farebbero
dire – direi, diresti, direbbe, diremmo, direste, direbbero
dare – darei, daresti, darebbe, daremmo, dareste, darebbero
stare – starei, staresti, starebbe, staremmo, stareste, starebbero
sapere – saprei, sapresti, saprebbe, sapremmo, sapreste, saprebbero
vivere – vivrei, vivresti, vivrebbe, vivremmo, vivreste, vivrebbero
bere – berrei, berresti, berrebbe, berremmo, berreste, berrebbero


Vi aiuterei volentieri (Size seve seve yardım ederim)
Sarei felice di aiutarvi (Size yardım etmekten mutlu olurum)
Sarebbe meglio prendere quella strada per arrivarci prima
(Daha önce varmak için o yoldan gitmek daha iyi olur)


Mi scusi signore/signora, saprebbe dirmi dov’è l’ufficio postale?

Tanımadığımız birine postanenin nerede olduğunu Dov’è l’ufficio postale yerine, son derece kibar bir şekilde böyle sormalıyız!

Bu zamanda en sık kullanacağımız fiiller ise verbi servili:

volere – vorrei, vorresti, vorrebbe, vorremmo, vorreste, vorrebbero
potere – potrei, potresti, potrebbe, potremmo, potreste, potrebbero
dovere – dovrei, dovresti, dovrebbe, dovremmo, dovreste, dovrebbero

Con questo tempaccio non vorrei uscire
(Bu kötü havada çıkmak istemem)
Da bere, vorremmo una bottiglia di vino rosso per favore
(İçecek olarak, bir şişe kırmızı şarap istiyoruz lütfen)
Potresti darmi il tuo indirizzo email, vorrei inviarti qualche foto
(Bana e-posta adresini verebilir misin, sana birkaç fotoğraf
göndermek istiyorum)
Buongiorno, vorrei sapere a che ora parte il prossimo treno per Firenze
(İyi günler, Floransa’ya bir sonraki trenin kaçta kalkacağını soracaktım)
Il tempo è cambiato, dovresti metterti qualcosa di più pesante
(Hava değişti, daha kalın bir şey giymelisin)

Kibarca bildirilen niyetler, aldığımız iyi niyetli öneriler, ricalarımızdan sonra yapılanlar için dovremmo ringraziare (teşekkür etmeliyiz). Daha önce öğrendiğimiz grazie ve binlerce teşekkür anlamına gelen grazie mille en yaygın teşekkür ifadeleri. Grazie infinite (sonsuz teşekkürler) veya grazie di tutto (her şey için teşekkürler) duruma göre kullanılabilir. Karşı tarafın yaptığı bir inceliğe teşekkür ederken de ti ringrazio, sei molto gentile (teşekkür edeim, çok kibarsın) veya la ringrazio, è molto gentile (teşekkür ederim, çok kibarsınız) diyebiliriz.

Sürekli fiillerin üçüncü şahıs çekimini düşünmek zorunda kalmamak için tanıdığınız ve siz diye hitap ettiğiniz kişiye Le posso dare del tu? (size sen diye hitap edebilir miyim) diye sorabilirsiniz.

Teşekkür ettikten sonra duyabileceğimiz veya bize teşekkür edildiğinde verebileceğimiz karşılıklar prego, di niente/nulla (hiçbir şey değil), nessun problema (sorun değil) ve figurati (lafı mı olur).

Prego aynı zamanda buyrun anlamında kullanılıyor çeşitli ortamlarda (yol verirken, içeri buyur ederken, boş bir koltuğa oturabileceğini söylerken, nasıl
yardımcı olabileceğimizi sorarken).

Essere ve avere fiillerini bu zamanda çekip yanına fiillerin geçmiş zaman halini getirerek gerçekleşmemiş bir olaydan bahsedebiliriz. Fiilimizin avere ile mi yoksa essere ile mi çekildiğine dikkat edeceğiz yine. Sarei andato/a (gidecektim, giderdim), avremmo visto (görecektik, görürdük), sarebbe uscito/a (çıkacaktı, çıkardı), sarebbero rimasti/e (kalacaklardı, kalırlardı). Bu zamanın adı Condizionale Passato (Composto)!

Nek (Filippo Neviani), kaybetmek pahasına da olsa yeniden başlamak isteğini Io ricomincerei sözleriyle dile getirmiş:

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir