Şiş gözler!
Bir haftalık küçük bir erteleme ile GM Diyetimizi yaptık Dilek ile, aramızdaki yedi saat farka rağmen gayet senkronize, yoğun bir paylaşım ve motivasyon atmosferinde. Rinvio (erteleme) talebi benden geldi, diyet haftamız eşi (benim de canım kuzenim) Bekir’in doğum günü ile çakışacaktı. Malum monoton günler yaşarken keyifle kutlama yapsınlar, rahatça pasta yesinler istedim. Şartmış gibi de pazartesi gününü bekledik.
Bekir diyetimizin içeriğini görünce “Anam babam usulü oruç tutaydınız bari, hayra geçerdi” demiş. Hepimiz gibi saatlerce nostaljik telefonlar konuşmaları yapan, l’infanzia (çocukluk) anılarının dibini bulan anam ve babası kardeşler pek güldü bu yoruma!
Il filosofo della famiglia (ailenin filozofu) Bekir’in her duruma göre anında yapıştırdığı, derin anlamlar içeren özlü sözleri vardır. Ortaokul ve lise yıllarında saç kestirdikten sonra hep ağlardım çok kısa oldu diye. Kökü sende, uzar nasıl olsa teselli sözcükleri avutmazdı yaralı yüreğimi. Bir gün kuaföre giderken Bekir’e sormuştum nasıl kestireyim diye. Tek derdi güzelleşmek olan bir ergen olarak bir erkek görüşü almaya ihtiyaç duymuşum demek ki. Bilmem ama şiş gözlere yakışır bir model olsun dedi Bekir anında.
Derken nasıl oldu anlamadan kırk yaşına geldim ve doğum günü yemeği öncesinde fön çektirmek üzere kuaföre gittim. Çok uzamış, ucundan azıcık al istersen dedim kuaförüme ve çok kısaltmamasını tembihledim her zamanki gibi. O kesmeye başlayınca da neşeyle anlatmaya başladım: Biliyor musun, ben eskiden her saç kestirdiğimde ağlardım!
Bir yandan gülüşüyoruz, bir yandan saçlarım kesiliyordu..
Ben o komik hallerimi anlattıkça anlattım, o da kestikçe kesti. Bir ara durup aynaya baktığımda bende ani bir stato d’animo (ruh hali) değişimi oldu ve gözlerim doldu. Kendimi telkin etmeye çalıştım sürekli koca kız oldun ağlanır mı buna, kökü sende diye. Kuaför ekibi bana sürpriz pasta almış, mumu yeni üflemişim, ne kadar ayıp olduğunu bilsem de frenleyemedim gözyaşlarımı ve pasta tabağımın yanındaki peçeteye ağzımı değil gözlerimi sildim maalesef.
Ve ben kırk yaşıma, şiş gözlere yakışmayan bir saç modeliyle bir kurbağa görüntüsünde girdim.
Nel passato (eskiden) saçını kestirdiğinde ağlayan ben, şimdi tersine dönen bu dünyada saçlarımı kestiremediğim için ağlıyorum ve bu anlamsız uzun saçlarım şiş gözlerime hiç mi hiç yakışmıyor!