Altın rüyalar, İtalyanca’da sık kullanılan güzel bir iyi geceler dileği!
Dünkü rüyalarım gerçekten de altın değerindeydi. Udemy‘den on gün önce satın alıp bir türlü bakamadığım şarap kursuna bari uyumadan önce telefondan bakayım biraz dedim.
ABD’nin Virginia eyaletinde giovane (genç) bir şarap üreticisi olan Michael MacFarlane, şarabın tarihçesinden başlayarak piante rampicanti (asma) yetiştiriciliğinin püf noktaları, üzüm bağında bir yıl, ayrı ayrı kırmızı beyaz ve pembe şarabın nasıl üretildiği, şarap tadımı, şarap alırken nelere dikkat edilmesi gerektiği gibi konuları kısa ama oldukça comprensivo (kapsamlı) çok sayıda videoda ele almış.
Tarihçeyi büyük bir ilgiyle dinledim ama çok uykum olduğu için üzüm bağında bir yıl gerçekten bir yıl gibi uzun geldi. Üzüm çiçekleri uva (üzüm) salkımlarına dönüştü. Michael bağda gezinip üzümleri anlatırken ben o tombul ve sık taneli, koca grappoli (salkımlar) arasında hipnotize olup derin bir uykuya dalmışım.
Rüyamda sette persone (yedi kişi) bir arabada sere serpe oturmuş çevre gezisi yapıyorduk Kapadokya’da. Derken bir kasabaya geldik, dappertutto (her yerde) rengarenk dev üzüm salkımları: dükkânların önünde asılı, yerlerde, tezgâhlarda.
Aramızda üzüm tadında tatlı bir polemica (polemik) başladı. Şunlar Cabarnet Sauvignon herhalde, yok Syrah baksana. Arkadaşlarımdan biri indi arabadan bir salkım üzüm almak için. Heyecanla üzümü beklerken iyi yıkasa bari diye geçiriyordum içimden.
Bilinçaltımızı hangi dezenfektanla temizleyeceğiz?
Üzümü tadamadan uyandım, üstüm açık kalmış. Örtündüm ve belki kaldığım yerden devam ederim ya da Toscana’da bir üzüm bağına giderim buradan diye subito (hemen) geri dalmaya gayret ettim.
Bir sonraki rüyamda lisede geografia (coğrafya) dersindeydim. Hocamız Fatma Banat, çigan müziği eşliğinde yaptıkları Norveç Fiyordları gezisini anlatıyordu. Kaçıncı dinleyişimiz ama olsun, çok iyi geliyordu. Fatma Hoca, Banat Şirketinin sahibinin eşi olduğu için tabiri caizse tuzu kuru bir coğrafya öğretmeniydi. Tüm dünyayı canlı canlı gezdirdi bize, seyahat sevgisi aşıladı.
Ben rakının da üzümden yapıldığını ondan öğrenmiştim. Hepimiz anasondan diye atlamıştık sorunca, o da bizi hafif yollu aşağılamıştı. Anasonun solamente (yalnızca) aroması için kullanıldığını, onun da çok az miktarda ve beyazlatıcı özelliği nedeniyle anason yağı olarak kullanılması gerektiğini söylemişti. Ne bilelim biz o yaşta!
I nostri insegnanti (öğretmenlerimiz) aklımıza kötü fikirler sokardı eskiden, çok eskiden.
Uyanıp uyanıp yeni rüyalar görebilmek için geri uyudum çünkü artık uyanıkken kabus görüyor, uyurken arkadaşlarımızla vakit geçirip seyahat edebiliyoruz!
Çocukken siyah beyaz ekranda izleyip çok keyif aldığım ve geçenlerde hatırlayıp yeniden izlediğim bir filmi önermek istiyorum: Kasabanın Sırrı, orijinal adıyla The Secret of Santa Vittoria.
Anthony Quinn’in başrolde oynadığı 1969 yapımı film, Amerikalı yazar Robert Crichton’un romanından uyarlanmış. Film, İkinci Dünya Savaşının son günlerinde İtalya’nın şarapları ile ünlü Santa Vittoria kasbasında geçiyor. Anthony Quinn, Italo Bombolini’yi canlandırdığı filmde yine muhteşem: