La percezione selettiva

Algıda seçicilik!

Ieri notte (dün gece) gözlerim kapanmak üzere odama girip perdeyi kapatırken dalla finestra (pencereden) ne görsem beğenirsiniz? Beğenirsiniz kesin, ben çok beğendim. Hatta kapanmak üzere olan gözlerim fal taşı gibi açıldı, bana yol gösteren bir deniz fenerim olsa keşke dediğim gün Rabbim bana onu gösterdi.

Lanternina

Lo so (biliyorum), bir deniz feneri değil ama fener sonuçta. Bu lanterna yan apartmanın otoparkında, geceleri arabalara yol gösteriyor. Adı fenercik anlamında Lanternina. Modern bir yapı, çağdaş mimari örneği olan fener Capri ve Ischia’daki deniz fenerleri gibi kırmızı. Son derece küçük ve sevimli, belki Santo Stefano Adasındaki Ventotene gibi konaklayacak odaları yok ama ona sarılıp uyuyabilirsiniz.

Ben ise uyuduğum odadan onu seyrediyorum, yani appena (henüz, yeni) farkına vardığım için bundan sonra seyredeceğim diyelim. Işığı biraz daha mütevazı, Livorno’daki Fanale gibi 36 mil değil ancak 3,6 metre öteyi aydınlatıyor ama olsun è la luce che conta (aslolan ışıktır) bence.

Dopo venti anni (yirmi yıl sonra) orada bir fener görmek algıda seçicilik ise, o kadar zamandır banyo duvarına benzetip ne kadar zevksiz dediğim beyaz fayanslı duvarı ferah bulmak, bu renk ve doku kontrastını sevmeye başlamak, Venedik’teki San Marco Çan Kulesi’ni falan hatırlamak da percezione distorta (algıda çarpıklık) olsa gerek!

“La percezione selettiva” üzerine 4 yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir