Füzyon mutfak!
Füzyon mutfağın İtalyanca tanımı şöyle verilmiş Wikipedia’da:
La cucina fusion è quel tipo di cucina che combina, in maniera esplicita, elementi associati a differenti tradizioni culinarie per produrre menù o piatti complessi non riconducibili ad alcuna tradizione culinaria precisa.
Füzyon mutfak, farklı mutfak geleneklerinden ögeleri birleştirerek belirli bir mutfağa atfedilemeyecek özgün menüler veya tabaklar içeren bir mutfak türü olarak gittikçe yayılıyor dünyada.
Bugün güzel bir füzyon mutfak öğünü çıkardık. Daha önce mercimekli bulgur pilavı ve cacık yanında şarap sonrasında tiramisu gibi denemelerimiz olmuştu. Bugün ise füzyon mutfakta çığır aştık: Adana kebap yanında şarap, üzerine çilekli magnolia (cicibebe ile) ve espresso.
Füzyon mutfak tanımının devamında ise bu yeni sözcüğün kültür kirliliğindeki bir tarzı ifade ettiğini belirtip artış hızının bilgi, moda ve kültür etkileşimi gibi diğer alanlardaki contaminazioni (kirlenmeler, bulaşmalar) ile doğru orantılı olduğunu söylüyor.
Ne var yani buna kontaminasyon diyecek, çok bozuldum şu an. Yerim, mide benim değil mi? Hem pizza yanında viski üzerine aşure sonrası filtre kahve mi dedim sanki? Bu İtalyanlar da çok oluyor bazen! Aman yine de kurban olayım fra di noi (aramızda) kalsın, duyulmasın bu kombinasyonum.
Sonra pizzalarını, şaraplarını, espressolarını, tiramisularını kirletiyorum, kültürlerini de kontamine ederim diye vize mize vermezler, ömrümün sonuna kadar drone görüntüleriyle idare etmek zorunda kalırım!
Afiyet olsun hocam, canın neyi ve nasıl çekerse?
Mürdüm eriği her menüye oluyor!