Zombie zoom allo zoo

Zoom zombisi hayvanat bahçesinde!

Zoom ile katıldığı nikahta çok eğlenen, yer yer duygulanan ve hemen ardından aile gruplarıyla toplantılar düzenleyen ben, bir haftada bir zoom zombisine dönüştüm.

Ne kadar kolay ve keyifliymiş diye düşünüp, bu sene kendimi hiç yormadan birkaç öğrenciyle haftada birkaç ders yapabileceğime kanaat getirdim.

Yalnızca bir haftada kırıldı kanatlarım, kesildi özgürlük naralarım. Ortaokuldan beri tanıdığım un mio allievo (bir öğrencim) o kanatların altında çok güvende hissettiği için kendini, tövbe kopmadı benden. Lisede bir yandan Hamlet sınavına hazırlanırken, bir yandan matematik dönem ödevi çıkarırdık. Almanca sınavına bile benimle hazırlanmak istediği için önden kitabını bırakıp sınavda çıkacak konuları söylerdi, qualche giorno (birkaç gün) beynimdeki kırıntıları döküp çalışarak onu hazırlardım. Üniversiteye gitti ama maalesef işletme okumuş olduğum için bende bir ışık görmeye devam etti. Vize ve final dönemlerinde Adana’ya geldi ve birlikte çalıştık.

Essere una brava insegnante (iyi bir öğretmen olmak), öğrenciyi en kısa sürede kendine yeter kılmak, bağımsız yapmaktır. Yani ona da kanatlar takıp kendi semalarına uçurmaktır. Ben böyle çalışırım ve herkesle bunu başardım şimdiye kadar. Ama onunla bunu yapamadık, beni çok sevip bir türlü bırakmadı!

Üniversite bitti, Adana’ya döndü ve aile işletmelerinin başında yıllardır gayet başarılı çalışırken yıllar sonra uluslararası işletme yüksek lisansı yapası tuttu. Akademik çalışmalardan çok sosyal ortam özlemiyle olduğunu anlamıştım bir konuşmada. Essendo la sua insegnante (öğretmeni olarak) onu bu sevdadan vazgeçirmeyi kendime yakıştıramadığım için başvuru sürecinde yardımcı oldum ve bu sene başladı.

Beklenen sosyal ortam şimdi zoom’da yaşanıyor, online eğitimle master yapıyor. Üniversite, işletme dalında çok iyi bir okul olduğu için program molto comprensivo e pesante (çok kapsamlı ve ağır). Ağır diyorum çünkü bizzat gördüm. Bir quiz’e hazırlanmak için zoom’da buluşmak istedi, kabul edince her biri en az on sayfalık bir sürü makale ve ders notları geldi. Derken yağmur gibi ödevler çıktı ortaya. Motivasyon günümüzde başlayıp üç gün üçer saat ders yaptım gece yarılarına kadar.

Ve ben derslere kadar ve sonrasında onca şeyi okudum veya en azından gözlerimle taradım. Saçımı taramaya vaktim olmadı çünkü aralarda diğer işlerimi yetiştirmek zorundaydım. Dersler sırasında da bir yandan yağmur gibi mail ve whatsapp mesajları gönderdi, zaten ekranda birbirimizi görüp konuşuyorken! Nereye bakacağımı şaşırdım. Ekran paylaşımı falan gibi özellikleri öğrenirken mi sono persa (kayboldum) ekranda, dönemedim toplantı odasına bir türlü. O esnada ruhumun kaybolmaya başladığını hissettim.

Bilgisayar başında geçen günler ve gecelerin ardından uyku düzenim ve kalitem bozuldu, havlu attım üç günde. Havluyla birlikte kanatlarımı da çıkarıp fırlattım çünkü bu kadar tembelliğe alışmışken bu tempoda bir yıl çalışamayacağımı çok net gördüm. Bir quiz’le kalaydı iyiydi.

Yani hayvanat bahçeme geri dönüyorum, ci vediamo!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir